Geçen hafta Edirne Keşan Ticaret ve Sanayi Odasıyla Kardeş Oda protokolünün imza töreni için Keşan’a gittik.
Keşan altmış bin nüfusa sahip gelirinin büyük bir kısmını tarım oluşturmakta, çeltik (pirinç) tarlaları ovanın hemen hemen tamamında ekilmekte. Keşan’ın neyi meşhur diye sorduğumuzda pirincin yanı sıra ekşi mayayla yapılıp taş fırında pişen ekmeklerinin tüm Türkiye’ye internet üzerinden satışının yapıldığını anlattılar.
İkinci gün Edirne Ticaret ve Sanayi Odasının daveti üzerine Edirne merkeze gittik, oranın neyi meşhur diye sorduğumuzda hemen kurabiye ve badem ezmesini anlatmaya başladılar.
Kurabiyenin aslında Yunanistan kavala da ilk yapıldığını ama Edirne’nin bunu markalaştırdığını anlattılar. Badem ezmesinin ham maddesi olan bademinden başka İllerden tedarik ettiğini dile getirdiler.
Ayrıca çarşıda satılan kokulu sabunların evlerde bayanlar tarafından yapıldığını ve çarşıdaki iş yerlerinde satışa sunulduğunu ve ev ekonomisine büyük katkı sağladığını anlattılar.
Birçok İl ve İlçeye iş veya gezi amaçlı gittiğimde karşılaştığım tablo aşağı yukarı aynı ve ekonomik olarak o yörenin markalaştırdığı ürünlerin katma değeri bölgeye büyük katkı sağlamakta. Tabi ki ürün belirleyip onun yöreye özgü marka haline gelmesinde sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra siyasilerin ve halkın da destek olması gerekmekte.
Reyhanlı’mızın da geçmişte İlçeye özgü kilimi, günümüzde büyük ilgi gören tuzda tavuğu ve humusu da markalaşma yolunda çaba sarf edilmesi gereken ürünler arasında ama bunun yolu yine ortak akıldan geçmekte… SAYGILARIMLA… A.HÜSEYİN ABAY